İdrar kaçırma, yaşlılık, menopoz veya doğum gibi sebeplerle kontrol edilemeyen idrar sızıntısıdır ve tıp dilinde üriner inkontinans olarak adlandırılır. Her yaşta ortaya çıkabilmekle birlikte, özellikle ileri yaşlarda daha yaygındır. Üriner sfinkterin kontrol kaybı veya zayıflaması durumunda idrar kaçırma meydana gelir. Ankara İdrar Kaçırma Tedavisi konusunda Op.Dr.Çiğdem Güler ve ekibine danışabilirsiniz.

Şiddetli öksürme, hapşırma gibi durumlarda veya tuvalete yetişemeyecek kadar ani ve güçlü bir şekilde idrar yapma isteği ile ortaya çıkabilir. İdrar kaçırma, yaşlanma ile birlikte günlük aktiviteleri etkileyerek yaşam kalitesini düşürebilir. Yaşam tarzı değişiklikleri ve tıbbi destekle bu semptomlar tedavi edilebilir. Mesane kontrolünü artırmak için pelvik taban ve Kegel egzersizleri, bu durumu önlemeye veya hafifletmeye yardımcı olabilir. İdrar kaçırmanın birkaç farklı türü vardır ve her bir türün farklı nedenleri ve tetikleyicileri bulunur. Bu türlerin bilinmesi, uygun tedavi planının oluşturulmasına yardımcı olur.
İdrar kaçırma, özellikle kadınlarda, yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen bir sağlık sorunudur. Cerrahi tedavi seçenekleri, idrar kaçırmanın türüne ve şiddetine bağlı olarak değişir ve genellikle diğer tedavi yöntemlerinin başarısız olduğu durumlarda düşünülür. Cerrahi tedavi, stres tipi idrar kaçırma, aşırı aktif mesane ve karma tip idrar kaçırma gibi farklı tiplerde uygulanabilir. Stres tipi idrar kaçırmada cerrahi tedavi, genellikle pelvik taban kaslarının ve bağ dokusunun zayıflaması sonucu oluşan üretral desteğin kaybını düzeltmeye yöneliktir. Bu amaçla kullanılan en yaygın cerrahi yöntemlerden biri, askı ameliyatlarıdır. Askı ameliyatları, üretrayı desteklemek ve idrarın kaçmasını önlemek için sentetik veya biyolojik materyaller kullanarak yapılan işlemlerdir.
Askı ameliyatları arasında en sık kullanılan teknikler arasında TVT (Transvajinal Tape) ve TOT (Transobturator Tape) yer alır. TVT, üretranın altına ince bir bant yerleştirerek üretral desteği sağlar. Bu bant, idrar kaçırma anında üretrayı sıkıştırarak idrarın dışarı çıkmasını engeller. TOT ise, benzer bir bant kullanarak üretranın altına ve obturator foramen boyunca yerleştirilir, bu sayede üretraya lateral destek sağlanır. Her iki yöntem de minimal invaziv olup, genellikle hızlı bir iyileşme süreci ve yüksek başarı oranları sunar. Bir diğer cerrahi yöntem ise, mesane boynu süspansiyonu olarak bilinir. Bu yöntemde, mesane boynu ve üretra etrafındaki destek dokuları cerrahi dikişlerle yukarıya ve pelvik kemiğe asılır. Burch kolposüspansiyonu, en bilinen mesane boynu süspansiyon tekniklerinden biridir. Bu işlem, mesane boynunun daha stabil bir konumda kalmasını sağlar ve stres tipi idrar kaçırmayı azaltır.